Ana içeriğe atla

Hunların Dili

Hunların Dili

Hunca, M. S. 4. ve 5. yüzyıllarda konuşulmuş ölü bir dildir.Ayrıca bazı kaynaklarda Hunların dili her zaman Türk dil ailesinde sınıflandırılmıştır, denmektedir. Dönemin tarihçi ve diplomatlarının kayıtları Avrupa Hun İmparatorluğu'nda Hunca'nın yanı sıra Gotların ve diğer kavimlerin dillerinin de konuşulmuş olduğunu ortaya koymaktadır. Hyun Jin Kim, Hunların develetin çeşitli bölümlerinde hiçbir dil dominant olmayacak şekilde, Latince, Gotça, Sarmatça ve Hunca'yı kapsayan dört kadar dili konuştuğunu savunmuştur.

Hunca hiçbir metin günümüze ulaşmamış olduğundan ötürü dil hakkındaki kaynaklar neredeyse tamamen yabancı kaynaklarda geçen özel isimlerden oluşmaktadır. Günümüzde Hun dili sınıflandırılamamakla birlikte, genellikle Moğol dilleri, Yenisey dilleri ve Türki diller ile akraba olduğuna dair teoriler oluşturulmaktadır. Ancak pek çok akademisyen bu iddiaları ikna edici bulmamakta, dilden günümüze ulaşmış söz varlığının çok küçük olması nedeni ile sınıflandırılamayacağını öne sürmektedir.

Macar Türkolog Gyula Németh, Hunlar Hangi Dili Konuşurdu adlı makalesinde Avrupa Hunlarının dili üzerine şu açıklamayı yapmaktadır: Tüm bunlardan yola çıkarak Avrupa Hunlarının yönetici boyunun ve elbette Hun halkının da Türk dilini konuştuğunu, daha doğrusu bir halk olarak Türki olduğunu söyleyebiliriz. 

Lajos Ligeti de Attila ve Hunların Tarihi Kökenleri makalesinde, Avrupa Hunlarının dili ile ilgili şu saptamalarda bulunmaktadır: ...var olanlardan çıkarılabilecek sonuç, her iki bölgede de genellikle Türki konuşan bir halkla karşı karşıyayız.

Péter Váczy ise Avrupa'da Hunlar adlı makalesinde Antropoloji, Latin yazarlarını destekliyor; Hunlar Türktüler. Ama Türk olan sadece dış görünüşleri değildi, dilleri de Türk idi. tanımlamasını yapmaktadır.

Türkçe ve Moğolca üzerine uzmanlaşmış Macar dilbilimci Lajos Ligeti, Attila ve Hunların Tarihi Kökenleri çalışmasında Hunların kökeni ilgili şöyle söylemiştir: Ama egemen olan Attila halkının ve boyunun Türk olduğu gerçeği yadsınamaz. 

Burada çok sayıda Türk kökenli ad kanıt olarak gösterilebildiği gibi, Attila'nın ölümünden sonra egemen hanedan ailesinin erkeklerinin yönetiminde oluşturulan alt imparatorluklar tamamen saf Türk halkları içermekteydi. 

Peter Vaczy ise Hunların Türk kökenlerinin, eski dönem kaynakları ve antropolojik veriler ile desteklendiğini belirttikten sonra şu açıklamayı yapmaktadır: Ama Türk olan sadece dış görünüşleri değil, dilleri de Türk idi.

Ek olarak Attila, Bleda, Laudaricus, Onegesius, Ragnaris ve Ruga gibi Hunca özel isimlerin büyük olasılıkla bir Cermen dili kökenli olduğu tahmin edilmektedir. Bu dilin Moğolca ve Türk dillerinin bir karışımı olmuş olabileceği ise Karl Heinrich Menges tarafından savunulmuştur. Lajos Ligeti ve Edwin G. Pulleyblank gibi akademisyenler ise Yenisey dilleri dil ailesine mensup Ketçe gibi Sibirya dillerinin Hunların ve Hiung-nuların dilleri ile akraba olduğu veya dillerinin temelini oluşturduğunu savunmuşlardır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ak Hun İmparatorluğu

Ak Hun İmparatorluğu   * Kuruluş Tarihi: 420  * Yıkılış Tarihi: 562  * Kurucusu: Aksuvar  * Başkenti: Belh  * Dili: Hun Türkçesi  * Devlet Başkanı: Hakan  Büyük Hun İmparatorluğu'nun dağılması üzerine, Hunların büyük bir kısmı Volga ırmağı üzerinden Batı'ya doğru göç ederken, bir bölümü de Güneye doğru inmiştir. Güneye inen Hunlar daha sonraları Ak Hun İmparatorluğu'nu kurmuşlardır.  Ortadoğu Hunları da denen Ak Hunlar, bir yüzyıldan fazla bir süre Horasan, Pencap, Afganistan, Hindistan, Harezm, İran ve Doğu Türkistan bölgelerinde egemen olmuşlar ve imparatorluklarını sürdürmüşlerdir.  Özellikle Çin kaynaklarında Ak Hunlar hakkında geniş bilgi vardır. Bir süre Türkistan'a egemen oldukları için Çinlilerle zaman zaman karşılaşmışlardır. Çin kaynaklarının yanı sıra eski İran, Latin ve Bizans kaynaklarında da Ak Hunlar hakkında bilgilere rastlanmaktadır.  Batı Hun İmparatorluğu'nun kuruluş döneminde Ak Hunlar da Afganistan ve Kuzey Hindistan...

Türk Tarihi Kronolojisi

Türk Tarihi Kronolojisi Türk tarihi kronolojisi, günümüzdeki Türk halklarının ve yabancı halkların arasında Türk dilini konuşmuş olan Türk topluluklarının ortak tarih çizelgesidir. Göktürkler'den önce var olmuş Türk dili konuşan topluluklar bazı tarihçiler tarafından, Türk tâbiri yerine Ön Türk tabiri ile anılırdı. Türkler'in siyasi bir topluluk olarak ilk tarih sahnesine çıkmalarının Hun (Hiung-nular veya Şiongnular) hükümdarlığı ile olduğuna dair iddialar vardır. Başlangıcı hususunda tartışmalar olsa da Türklerin tarihi, dünya tarihinin önemli bir parçasıdır. Avrasya ve Kuzey Afrika'da ortaya çıkan her halkın tarihi uzaktan veya yakından Türklerin hareketlerinden etkilenmiştir. Türkler doğu kültürlerini batıya ve batı kültürlerini doğuya taşımakla da önemli bir rol oynamışlardır. Kendi dinleri Tengricilikten sonra benimsedikleri yabancı dinlerin çok kez öncüsü ve savunucusu olmuş ve yayılmalarını ve gelişmelerini sağlamışlardır (Mani dini, Musevilik, Budizm, Ortodoks ve...

Hint İskitler

Hint İskitler, M.Ö. 2. yüzyılın ortalarından MS 4. yüzyıla kadar batı ve kuzey Güney Asya'ya (Soğdiana, Baktriya, Sindh, Keşmir, Pencap, Haryana, Uttar Pradeş, Bihar, Racastan, Gucerat ve Maharaştra) doğru göç etmiş bir grup göçebe Saka ve İskit kökenli İrani halktır. Tarihçe Güney Asya'daki ilk Saka kralı, MÖ 1. yüzyılda Gandhara ve İndus Vadisi'nde Saka yönetimi kuran Maues/Moga'dır. Hint-İskitler kuzeybatı Hindistan üzerindeki üstünlüklerini Hint-Grek Krallığı'nı ve diğer yerel krallıkları fethederek genişletmiştir. Halk, Kuşan İmparatorluğu tarafından yenilmiş ve boyun eğdirilmiştir. Buna rağmen Sakalar, Kuzey Satraplıkları ve Batı Satraplıkları'nın oluşturduğu satraplıkları yönetmeye devam etmiştir. Saka yöneticilerinin gücü, Hint-İskitlerin Satavahana imparatoru Gautamiputra Satakarni tarafından yenilmesinden sonra, 2. yüzyılda azalmaya başladı. Kuzeybatı Hint Yarımadası'ndaki Hint-İskit yönetimi, son Batı Satrapı III. Rudrasimha'nın MS 395'...